21 Şubat 2012 Salı

K-DRAMA: SHUT UP FLOWER BOY BAND

닥치고 꽃미남밴드 / Dakchigo Kkotminambaendeu
꽃미남밴드: 안구정화 (Flower Boy Band: Eye Candy)
TARZ: GENÇLİK, ROMANTİK, DRAM
KANAL: kanalN
YAYIN: 30 Ocak 2012 - ?
OYUNCU KADROSU:

Eye Candy
Strawberry Fields
Extended Cast




K-DRAMA : THE GREATEST LOVE


최고의 사랑 / Choegoui Sarang
*
TARZ: ROMANTİK KOMEDİ
*
BÖLÜM: 16
*
KANAL: MBS
*
YAYIN: 4 MAYIS 2011 - 23 HAZİRAN 2011
*
OYUNCU KADROSU:
Gong Hyo Jin as Goo Ae Jung
Cha Seung Won as Dokko Jin
Yoo In Na as Kang Se Ri
Yoon Kye Sang as Yoon Pil Joo
*
Dizinin başrol kadın oyuncusu Gong Hyo Jin'i daha önce Bi ile beraber oynadığı "Let's go to school" da izlemiştim. Rol yeteneği gerçekten iyi bir oyuncu ama her seferinde meslek sahibi olmuş 25 yaş üstü kadını canlandırıyor ve tip olarak da o kadar genç gösteriyor ki... 

Dokko Jin'i canlandıran Cha Seung Won'u da ilk defa burada izledim. Bu abimiz de 40'larına yaklaşmış bir insan olduğu halde kıyafetlerle falan durumu kurtarmaya çalışmışlar anladığım kadarıyla :) Ama iki tarafında oyunculukları iyi olunca bu durum görmezden gelinebiliyor :)

Uzun süredir tüm başyapıt saydığım k-dramalrı bitirdiğimden herhalde doğru düzgün izleyebileceğim bir şey bulamıyordum. Her başladığım drama benzer konu ve tiplendirmeler nedeniyle kabak tadı vermeye başlamıştı. Şöyle "You're beautiful" ya da "Secret Garden" tadında bir şey aradım baya. Playfull Kiss'e başladım bitiremedim (Ve esas kız tiplendirmesine o kadar gıcık oldum ki bir kız bir erkeğin peşinden bu kadar bıktırırcasına koşabilir mi bu kadar yapışkan olabilir mi demekten izleyemedim.)


31 Ocak 2012 Salı

K - DRAMA: CİTY HUNTER



SBS kanalında 25 Mayıs 2011-28 Hazıran 2011 tarihleri arasında 20 bölüm olarak yayınlanmış aksiyon&romantizm tarzında bir drama.
Oyuncu kadrosu:

Main Cast
City Hunter Clique
The Blue House
Group of Five
Extended Cast












Konusunu tek kelimeyle özetleyecek olursak : İNTİKAM.
Bir yandan intikamın gerçekten soğuk yenen bir börek olduğu bir yandan da intikam için nelerin feda edildiği hakiki bir dram eşliğinde örülmüş.

Her şey bundan 28 yıl öncesinde Güney Kore devletinin kendi 21 askerine ihanetiyle başlıyor. Ülkeleri için canlarını feda etmek uğruna Kuzey Kore'de gerçekleştirecekleri çok tehlikeli bir plana dahil olan 21 asker, planı başarıyla gerçekleştirmelerinin akabininde devletin ileri gelen bakanlarından 5 tanesinin aldıkları karar ile Kuzey Kore'de öldürülerek tarihin gizli sayfalarına gömülüyorlar. Fakat 1 kişi hariç! İhanetten kurtulan tek asker bunun bedelini -intikamını- almak için 28 yıl sonra Kore'ye dönüyor.
Yanında Lee Yoon Sung ile...

Dramın ana düğümü Lee Yoon Sung ve babaları diyebiliriz :)
Gerisi izlemeye kalmış.

Yine ve yeniden alıştığımız bir şey; finallerin son 5 dakikasının yeterince tatminkar olmaması... O ilk bölümden beri beklediğimiz zirve noktasından (ki o zirve noktası benim için gerçekten harikaydı!!!) sonra ileri tarihi gösterdiği anda şimdi insanlar neler yapıyoru bir Secret Garden gibi daha ayrıntılı verseler ne güzel olur :)

Lee Min Ho'yla BOF'da tanıştım. Ama daha öncesinde Hana Yori Dango'yu izlediğimden Kore uyarlaması beni çok sıktığından 8. bölümde izlemeyi bırakmıştım.
Bu yüzden Lee Min Ho'yu tam olarak izlemem bu diziyle oldu. Acaba yerine Bi oynasaydı daha mı iyi olurdu diye bazen düşünmeden edemedim!
Yine de karakterde olması gereken duygusallığı da fazlaca kattığından başarılı denebilir. 
Kim Nana rolündeki Park Min Young'u da ilk defa Sungkyunkwan Scandal'da izlemiştim. Gerçekten yetenekli lakin rol gereği yapı bakımından oldukça yetersiz kalıyor bence. Adamları yere seriyor falan ama kamera biraz geniş çekim yaptığında küçük bir kız edasında. Bu biraz gerçeklik duygusunu ortadan kaldırıyor bence.

Steve Lee'yi oynayan Kim Sang Joong'un ses tonu ve oyunculuğu da çok iyiydi! Zaten intikam falan filan her şey bu adamdan çıktı asıl karakter her ne kadar Lee Min Ho iki de bir "Bu benim kaderim" dese  de "bu kaderi" ona yazan Steve Lee oldu. Hatta sonunu bile o yazmış oldu.




KRİTİK: İZLEYİN

17 Ocak 2012 Salı

K - DRAMA: İLJİMAE



KONU: "Geom asil bir aileye mensup olan Lee Won Ho nun oğludur mutlu bir çocukluk geçirmektedir fakat bir gün aniden babasının gözleri önünde öldürülmesi bütün hayatını değiştirecektir geom o an kendi kendine söz verir babasının katilini mutlaka bulacak ve intikamını alacaktır babasını öldüren adamların kendisininde peşine düştüğünü fark eder ve başına gelen bir çok olaydan sonra hafızasını kaybeder kendine geldiğinde Swe Dol un evindedir geçmişe dair hiçbirşey hatırlamayan geom bundan sonraki yaşamını Yong olarak sürdürecektir taki hafızası geri gelene kadar.  İljimae gündüzleri pazaryerinde gangsterlik yapmaktadır.Geceleri ise yoksullara yardım etme amacıyla hükümet yetkililerini soymaktadır.Her soygundan sonra soygun yerinde elma ağacının dalını bırakır.Halk onu sadece Iljimae olarak bilir.Bong iyi bir dövüşçüdür.Ve Ryungu sevmektedir.Eun Chan ise bir doktorun kızıdır.Iljimaeyle karşılaştıkları günden beri onu sevmektedir."


Lee Jun Ki'yi ilk olarak My Girl'de izlemiştim. İljimae'deki performansı ise harika! Röportajlarından okuduğum kadarıyla hiç dublör kullanmamış olması döbüş sanatlarında da ne kadar başarılı olduğunu burada gösteriyor.


Senaryo ve diğer oyunculuklar da çok güzel. Kaçırılmaması ve izleme listesine alınması gereken bir yapıt!


Dram var, trajedi var, ölüm var :( , yer yer komiklik var, romantizm var ama öyle ahım şahım bir şey yok. Lakim İljimae'nin kendisinin olması yetiyor.


Tarihi bir efsane anladığım kadarıyla bu "İljimae" bizim Kara Murat, Battal Gazi tarzı bir şey.


En sevdiğim karakterlerden biri her iki çocuğa da babalık yapan ama hiç çocuğu olmayan adam... Öyle ki Lee Won Ho'nun iki oğluna da babalık yapacaktır, gerçek baba iki oğluna da bakamamışken... Kaderin ince ince nasıl örüldüğüne bu diziyi izlerken şahit olacak bence dişsiz bu adamı siz de çok seveceksiniz :)


Her şeyden önce bir kere tarihi bir havası var, mekan, kıyafetler hep eski zaman... Ama insan davranışları ve yönetim sistemindeki aksaklıklar, yönetenlerin yönetilenlere yapyığı zulüm değişmiyor. Bunun yanında yönetilen kesimin başkaldırısı kendi gücünü keşfetmesi ve bunu göstermeye çalışması ile bir de halkın kahramanının "İljimae" nin doğuşu (ki o krallığı hakden kişi aslında, kral ile olan ilişkisine sona doğru iyice şahit olacaksınız) senaryoyu daha da çekilir yapıyor.


Dizi başlarken "WOOW" oluyorsunuz ama sonra geriye sarıp İljiame'nin doğuşunu anlatmaya başlıyor o anda "Oha peki bu İljimae nasıl o hal gelecek bakalım?" diye merak ediyorsunuz...


Batman, örümcek adam arası bir şey olup çıkıveriyor daha sonra...
Tansiyon son ana kadar hiç düşmüyor aksine en tepede atıyor!
Lakin ben sonunda afalladım "E noldu şimdi?" diye kalakaldım. Sonraa aynen şöyle oldu:
1.Hemen google a saldırdım.
2.Sonra iljima2 'yi gördüm
3.Gözlerim parladı.
4.Acayip derece sevindim.
5. İljimae2'de Lee Jun Ki'nin oynamadığını gördüm. Üzüldüm
6. Hikaye farklıydı. Üzüldüm.
7. Belki severim dedim. İlk bölümün 30 dk. sını ancak izleyebildim.
Bir kere İljimae çekmişsiniz 2.'ni çekiyorsanız daha iyisini yapmak gerekmez mi? Sanki 2.'si 1980'lerde çekilmiş, saçma sapan bir şey olmuş... Bir de Jung İl Woo oynuyor... Return of İljimae'yi kesinlikle beğenmedim sadece 30 dk izledim ama İljimae ona 8518574186 basar.




KRİTİK: MUTLAKA İZLE!

13 Aralık 2011 Salı

K - DRAMA: SECRET GARDEN




Kore dramalarına başlama sebebim olan ve izleme listemde ilk sıraya oturan "You're Beautiful"u geçecek bir drama bulabileceğimi hiç zannetmiyorken...
SECRET GARDEN 'ı ele geçirdim!!!

Müthiş!
Müthiş!
Müthiş!

KRİTİK : MUTLAKA İZLE! HEMEN! HADİ ÇABUK BAŞLA :)
  • Romantizm
  • Komedi
  • Fantastik
Süper üç türün bir dramada buluşması!
Oyuncular da harika olunca bizim yapmamız gereken tadını çıkara çıkara izlemek :)

En güzeli de sadece baş rollerin değil yan rollerin hatta figüranların bile işini çok iyi yapıyor olması bu dramada.
Özellikle Kim Joo Won'un sekreteri-asistanı  Kim Sung Woo  ile Gil Ra Im'in yakın arkadaşı  Im Ah Young favori ikilimdi. Bu arada Im Ah Young'un çok güzel olduğunu söylemeden geçemeyeceğim :)

Kim Sung Woo'nun omuzlarını silkip yüzünü buruştura buruştura KJW'ye yakınması beni sürekli olarak gülmekten kırıp geçirdi!




Bir bakıma Alice Harikalar Diyarı'nda yaşayan KJW ile Kül Kedisi GRI'in Deniz Kızı masalına transferlerini anlatan bir dizi aslında. İşte tema, konu her şey bu 3 masalın kesiştiği yerde, o yüzden ayrıntılar hakkında behsetmeyi sevmiyorum, dramayı izlemenin dışında onu anlatmak gereksiz bir davranış olacağından... O yüzden sevdiğim sahneleri, aklımda kalan güzel yanları yazıp bir anı olarak saklamak isitorum (Her drama yazısında yapacağım gibi, sadece bir drama günlüğü oluşturuyorum çünkü burada)

1. NUMARALI ROMANTİK SAHNE:

                                                              MEKİK SAHNESİ!



Bir mekik sahnesinden nasıl romantizm çıkarılabilir, işte böyle! Şarap, mum, en güzel kıyafetler, pahalı bir otel - restaurant falan her şeyi geçiyorum bir spor salonı KJW'nun üzerinde fenomen olan eşofmanlardan bir tanesi ve dillerde nağme en romantik sahne!

ve diğerleri :)

"Kim Soo-Ha-Moo
Keo-bu-gi-wa Du-ru-mi
Sam-cheon-gab-ja Dong Bang Sak ...."  sahnesi!




Dikkatini toplamak, GRI'i daha fazla düşünmemek ve duygularına hakim olmak için şekilden şekile girdiği ve garip tekerlemeyi söylediği saheneler harikaydı!
Bunun bir örneği de Coffe Prince de Goong Yoo'nun Go Eun Chan ile aynı odada kaldığı anda kendini fizik kitaplarına adamasında görmüştüm :)) Bir çok Kore senaryosunda uygulanan bu güzel sahneleri Türk dizilerinde de görsek, bizde de herkes istediği an birbirinin üzerine atlamasa, aşkı anlamlandırmanın önemi her şeyin üstünde tutulsa... sa...sa...



Açıkçası, Korelilerin ağızlarını şapırtada şapırtada yemesi ve kızların dudak kenarlarında kalan yemek, sos , kahve krema vs artıkalrının Koreli erkekleri baştan çıakrmasını hala ve hala anlamış değilim :) Bana ne kadar itici de gelse KJW'nun bakışalrı ve içtenliği yine sahneyi süper yaptı. Ha normalde o şekilde dudağında kremayı hangi akıllı kız bırakır onu bilemeyeceğim :)
Bir de bu sahnenin ikinci versiyonu var ben onu daha çok sevdim :))))  işte --->




SECRET GARDEN FENOMENLERİM:

1. KJW EŞOFMANLARI: tek tek, ilmik ilmik... :) Bir de etiketlerini gösterebilseydi :)


Bu arada ne kravat ne papyon takım elbiseye çok yakıştırılan eşarp harika durmuş, bu güzel uyumu unutmamak için burada paylaşacağım ki ilerde işime yarayabilir ;)


2.

김 수한무 거북이와 두루미 삼천갑자 동방삭 치치카포 사리사리센타 워리워리 세뿌리카 무두셀라 수름이 허리케인 담벼락 서생원에 고양이 바둑이는 돌돌이…

Kim Soo Han Moo Geo Bukgi Wa Doo Roo Mi Sam Cheon Gab Sa Dong Bang Sark Chi Chi Ka Po Sa Ri Sa Ri Sen Ta Weo Ri Weo Ri Se BBu Ri Ka Moo Doo Sel La Goo Roomi Heo Ri Kae In Dam Byeo Rak Seo Sang Won eh Go Yang ee Ba Du Ki Neun Dol Dol ee…

3. KJW'nin Harikalar Diyarındaki EVİ:









Hyun Bin yaşlandıkça karizmatikleşiyor ve inceliyor :) Sırasıyla Kim sam soon, snow queen ve secret gardenı izleyen biri olarak buna karar verdim. Geç mi oldu :) (Sanırım şimdi askerde Hyun Bin. Korede 'de askerlik 2 sene ve bildiğin askerlik yapıyorlar, ünlü münlü ayırmıyorlar, Mesala Bi'nin son yayımlanan fotolarında koca adamın eridiğini gördüm :S )Buradaki oyunculuğu harika ötesiydi! GRI'in ruhunu oynadığı bölümler özellikle "işte bu işte!!!! süper ya hahahahahahhaha" diyerek izlediğim yerlerdi :))

Bu arada OSKA karakteri de ilginçti özellikle Oska'yı seven gay karakteri Han Tae Ssun'un sonunun ne olacağını merakla bekledim, hatta KJW ile GRI'in bedenleri değiştiğinde acaba dedim... Acaba erkek bedenindeyken GRI ondan hoşlansa işler Türk dizisine dönse 45718671464763 bölüm falan olur muydu :)))
Çoğu dramada k-pop starlığını ve onların funlarına eleştirel bakış açılarını izledim... Bu çok hoşuma gidiyor, komik ve eğlenceli aynı zamanda yaşanan saçma şeyleri de gözler önüne seriyor :) Mesala Oska'nın "dans edememesi" "şarkı söyleyememesi" "ajumma tarzı saçları" "kameradaki ile kamera arkası oska arasındaki farklar: örneğin cool oska ve evde poposunu bi tarafa sallayıp koltuğa eli kolu bi tarafta yatan oska:)"
Bunun yanında ağır başlı GRI'in Oska'nın yanında süt dökmüş kediye dönüp ağzını burnunu yamuya yamuya "opppaaaa" demesi , akla hayale gelmeyecek iltifatlarda bulunması, tüm bunalr olurken de KJW'nun şok geçiren yüz ifadesi süperdi! :)))

Çoğu dramada bitişe son 15 dakika kala olması beklenenler istenildiği gibi gösterilmiyor bu durum beni pek güzel gıcık ediyordu. Secret Garden'ının en sevdiğim diğer yanı ise tamamıyla izleyici bitiş şekli ile de tatmin etmesiydi!

BU da NG video su (çekim hataları ya da oyuncuların koptuğu yerler de diyebiliriz :))))


Bu arada dizi bitince arayı soğutmadan "özel bölüm"ü de izleyin!


BUNLARDA BİG BANG'DAN SECRET GARDEN PARODİLERİ :)))

2 Aralık 2011 Cuma

K- FILM: Innocent Steps



Elimdeki dramaların sayısı azalınca, birden dramasız kalacağımdan korkarak internetten kore ya da japon filmlerinden birini seyrederek, drama tüketim süremi uzatmaya karar verdim :)


İnternet kotalı olunca, netten dramalar yerine film seyretmek daha karlı bir iş oluyor :)


Derken, sanırım içinde "dans" olmasından dolayı bu film de karar kıldım: Innocent Steps

Kadın başrol oyuncusu Moon Geun Young da Mary Stayed Out All Night'tan tanıdığım için bir sıcaklık hissettim nedense, filme karşı. Tanıdık var yaa gibi bir şeyden olmalı bu yoksa Moon'u çok sevdiğimden değil :)  Mesala Mary de bu kızı izlemek ilk zamanlar çok acı vericiydi, gözlerim alışamadı bir türlü. Bir kadın başrol oyuncusu bu kadar mı kötü giydirilir o saçlar bu kadar mı berbat olur! Partneri JGS orada kızdan daha güzel daha ince daha iyi giyimli daha daha daha.... idi  :) Tamam JGS de çok feminen ama yani ne biliyim neyse o dramayı başka bir yazıda enine boyuna eleştirceğim :)


Bu filmden aslında bir drama çıkardı şöyle bir 15 bölümlük. Lakin az bütçeli az zamanda güzel bir aşk hikayesi anlatmak istemiş olmalılar ki 1 saat 45 dk da işi bitirmişler.


Komedisi pek ağır basmayan bir romantik film...


Bu Kore yapımlarının çoğunda olan yakınlaşmanın milim milim olması öpüşmeninse ancak kıyamet kopunca gerçekleşmesi olayı en sevdiğim nokta. Hatta sanırım bu yüzden izliyorum ! :) Bu durum çok güzel çünkü bi "saflık- temizlik- gerçeklik" katıyor aşka...


Burada ise en fazla dans var, o yüzden çok beğendim, aşkı tariflemeleri çok güzel yoksa inanılmaz bir senaryo olayı yok, basit-temel-şaşırtmayan-ağlatmayan ya da güldürmeyen bir senaryo lakin aşkı güzel tanımlayan bir film olmuş...


Konusunu özetleyecek olursam;
Ünlü - yetenekli - başarılı fakat kendisine kurulan komplolor yüzünden dansı bırakmış bir erkek dansçımız var (Na Young Sae/Park Geon Hyeong) esas oğlan olarak bir de dansla uzaktan yakından bir alakası olmayan ama Kore'de kalması gereken esas kızımız (Jang Chae-rin/Moon Geun Young)...
Tekrar dansa dönmek için partner bulması gereken Na Young Sae, sahte dansçı Chae-rin ile dans yarışmasına katılmaya karar verir, kızın Kore'de kalması içinse sahte bir evlilik düzenlerler. Ama Chae-rin daha topuklu ayakkabılarla düz yolda yürüyemiyordur!
Gerisi filmde  ;)

KRİTİK : İZLENEBİLİR

16 Kasım 2011 Çarşamba

K - DRAMA: BAKER KING


Uzun süre sessizce hard diskimde izlenmeyi bekleyen dramaydı.
İsminden dolayı sanırım pek bir beklentim yoktu.
Ama yine yanıldım!
30 bölüm olduğunu görünce de ilk defa 20 bölümü geçen bir kore draması seyretmiş oldum.
Pişman değilim, çok güzeldi! yeni oyuncular tanıdım, yeni ve farklı bir hikayeye daldım.

(Bu arada bir Koreli arkadaştan öğrendiğim kadarıyla; kısa dramalara 미니시리즈
                                                                                  uzun dramalra 대하드라마
adı veriyorlarmış ki uzunlar genelde tarihi diziler oluyormuş. Biz de uzun ya da kısa olması tamamen reyting ile orantılı bir şey :) )


Klasik romantik komedi senaryosunu bir kenara bırakıldığı bu öyküde aslında "hırs"ın insanlara neler yaptırdığına şahit olacaksınız. Bu dizide bir tane "tam iyi" var o da Kim Tak Gu :) Diğer tüm karakterler yaşamdaki gibi iyi ve kötü yanlarıyla karşımızda. Ama en sonunda herkes ektiğini biçeceğini gösteren ve bir şekilde adaletin yerini bulduran bir sonuçla mantıklı bir şekilde senaryo ilerliyor. En çok da yakalayabildikleri bu "mantık" işini seviyorum. "Gerçeklik" ve "mantık" oranını kestirebilmek gerçekten kaliteyi de arttırıyor.

Dizideki iki erkek çocuk karakter rollerini harika yapıyor! Türkiye'de bir "Küçük Osman" var benim bildiğim bunlarda ise bayağı küçük yıldız var sanırım :)

Ma Juna'nın küçüklüğünü canlandıran oyuncu ile büyük halini canlandıran oyuncu oldukça birbirine benziyor, abi-kardeş mi araştırcam :)

Dizide gözler çoğunlukla kırmızı, herkes karşısındakinden (kim tak gu hariç) öcünü -hırsını alıyor ama hep ağlamaklılar :)

Bir de Ma Juna'nın yandan bakışı süper, sinirleniyor-korkuyor-şaşırıyor ve her seferinde öyle bir yandan bakış atıyor ki! :) O bakışları hikaye güldürmese bile beni baya güldürdü :)

Ve Kim Tak Gu'nun hayatını ortaya koyuyormuş gibi ekmek yapmaya başlarken oluşturduğu motivasyona hayran kaldım, aynısı ders çalışırken yapmaya başlıcam yoksa tusu musu kazanamam ben :)

Yine ve yine Kore dizileri ortaya bir ana düşünce koydu :) Halkına onu izleyenlere "doğru yol"u gösterdi :) Ama bu yanlarını çok seviyorum güzel şeyler aşılamaya çalışıyorlar... "Hayatta güzel günler de vardır, kötü günler de. Bir gün güzel geçtiği için diğerleri de öyle olacak diye bir kural yok ya da kötü geçtiğin de huzur bulmayacaksın sanma. Hayat iyi günüyle kötü günüyle bir bütün ve sen bunları yaşıyorsan hala hayattasın nefes alıyorsun demektir ki önemli olan da budur."

Bunu son bölümde açıkça veriyor ve çok güzel bir düşünce.

Genelde bir nesneye odaklanır kore dizileri burada da "ekmek" odaklı bir senaryo var. Onu bir canlı varlık olarak görmüş senarist ve üzerinden çok güzel bir senaryoyu bağdaştırmış.

Hayat gibi ölümü de o kadar doğal veriyor ki işte o anda "Hayat"ın tam olarak ne ifade etmesi ona nasıl bakmamız gerektiğini gösteriyor gibi.
Böyle anlatınca da sanki tv dizisi izlememiş de psikoloji ders kitabı okumuşum gibi konuşmuş oldum :) Tbai bunlar benim çıkarımlarım, Her izleyen aynı tadı almayabilir :)

OYUNCULAR:
Goo family
Yang family
KRİTİK: İZLEYİN!